Arctic Monkeys'in "Why'd You Only Call Me When You're High?" parçasının sözlerinden yola çıkılarak tasarlandığını düşündüğüm, reglan kollu tişört.
"O parçayı bilmiyorum ki ben." diyecekler için, kendisi aşağıda:
"Neden beni sadece kafan güzel olduğunda arıyorsun?" diye soruyor şair, burada. :)
Ben, insanların alkollüyken en gerçek hallerinde olduğunu düşünürüm, oysa ki hep.
İçkiliyken bir erkek, bir kadını arıyorsa, onun yanında olmak istiyorsa; onu seviyordur.
Yukarıdaki tişört ise; rock müzik gruplarının "groupie"leri için tasarlanmış olsa, gerek.
"It's ok! I'm with the band!" (Sorun yok, ben grupla birlikteyim) yazılı tişört, erkek müzik gruplarının kulislerine girmek için çok hevesli olan genç kızlarımız için ideal.
"Groupie" kelimesinin açılımını yapacak olursak; genellikle bir müzik grubunun fanatik hayranı olup, grupla birlikte, konser konser, il il bile gezme potansiyelini içinde barındıran, grup üyeleri ile gereğinden fazla yakın ilişki kurma gayretinde olan, ileri boyutlarında; grup üyelerinden herhangi biriyle ya da hepsiyle ayrı ayrı cinsel ilişkiye girme olasılığı olan, zaman zaman takıntılı, çoğunlukla "kadın" hayran, diyebiliriz.
"Girls just wanna have funds" sloganlı bir tişört, "Girls just wanna have fun" adlı, çok sevdiğim bir parçaya gönderme yapıyor. Ne yazık ki; "fun" kelimesi "funds" ile değiştirilip, sondaki "s" harfi yerine; dolar işareti getirilerek, materyalist dünya kritik edilmeye çalışılırken; bir yandan da taçlandırılmış.
Yılların "Kızlar, sadece eğlenmek ister"i olmuş mu size; "Kızlar sadece para ister."
"Para kaynağı olacak erkek" ister diye de çevirebilirsiniz. :)
"Femme fatale" söylemesi çok zevkli
ama anlamı aslında pek de hoş olmayan, Fransızca bir yakıştırmadır.
Vikipedi'nin tanımına göre; "ilişkiye girdiği erkeklere sonunda büyük sıkıntılar yaşatan çekici ve baştan çıkarıcı kadın. Fransızca'da felakete neden olan kadın anlamına gelir." Biz, ona kısaca "şuh kadın" diyelim. "Femme fatale" deyince; aklınıza ilk kim geliyor?
Benim aklıma, "Basic Instinct" yani Türkçe adıyla;
"Temel İçgüdü" filmindeki sorgu sahnesiyle, Sharon Stone geliyor.
Ona göre; tişört seçiminizi yaparken, üzerinde ne yazdığına dikkat edin dermişim. :)
"I never liked you anyway" yazılı bu tişört, sanırım eski sevgiliye gönderme niteliğinde.
"Senden zaten hiç hoşlanmamıştım." dese de; kalbinin bir bölümü, onu hep sevmeye devam edecek, küçük kız, üzgünüm. :)
"Sorry if I looked interested. I'm not." işte bana göre sloganlı bir tişört.
"İlgileniyormuş gibi göründüysem, kusura bakma ama ilgilenmiyorum." manasında.
Bazen, bir barda bir yere bakarsınız; o yerin önünde duran kişi ona baktığınızı zannedip, şekilden şekile girer ya. İşte öyle durumlar için çok uygun olur, bu tişört. :) Arkadaşça gülümsersiniz ama "Kız, bana yazıyor." olarak algılar, bazısı da. O durumlara da cuk oturur bu slogan. :)
"Weirdo" yazılı bu crop-top siyah tişört de, "tuhaf" bir insan olmakla övünen kızlarımız / kadınlarımız için ideal seçim olacaktır. "Acayip, arıza, antika" kelimeleri de uygundur. Örnek: ben. :))
"I'm a mess" diyen bir kız / kadın, "kafası karışık" olduğunu da anlatmak istiyor,
dağınık bir insanım, hiçbir şeye odaklanmam, ben de nerede olduğumu, ne yaptığımı tam bilmiyorum kafası yaşıyor olabilir ki bu yeni nesilde sıkça rastladığımız bir durum, ne yazık ki. Ben böyle diyorum ama kafasının dağınık olmasından çok memnun olanlar da var, tabii ki. Önemli olan, nasıl mutlu olduğunuz. :)
Bir erkek, "Kafam karışık" diyorsa; ondan hemen koşarak uzaklaşın, o ayrı.
Ondan ne kendine ne de size fayda gelir. :))
"Some things are not important" yani "Bazı şeyler, önemli değildir" yazılı bu tişört de
yine "Boşvermişim, boşvermişim, sen de boşver dünyaya" kafasına ulaşmış olanlarımız için harika bir seçim olacaktır.
O zaman, Ajda Pekkan'dan dinleyelim: "Boşvermişim Dünyaya"
"I have nothing to wear" yani "Giyecek hiçbir şeyim yok"
Bir kadının gardırobunda yüzlerce kıyafet olsa da; dilinden düşürmediği bir cümledir, bu. :)
"Bugün ne giyeceğime bir türlü karar veremedim, o yüzden bu tasarımcı elinden çıkma tişörtü giydim." diyor.
Orijinali; Moschino markalı olan bu tişörtü, www.modagram.com 'da bulabilirsiniz.
"Stressed, depressed but well dressed" yani; "Stresliyim, depresyondayım ama iyi giyindim" mesajı veren bu tişört, "güleriz, ağlanacak halimize" tadında. Özellikle sosyal medyadaki "ne kadar kötü hissedersek hissedelim, iyi görünmeliyiz, dışarıya iyiymişiz gibi göstermeliyiz" kaygısının, tekstile yansımış hali.
"Dress up, get out and live life to the edge. Never be boring, only stupid people is boring."
diye bir ton mesaj veren bu tişört şöyle demek istiyor:
"Giyin, dışarı çık, hayatın sınırlarını zorla. Hiçbir zaman sıkıcı olma, sadece aptal insanlar, sıkıcıdır."
"Hayatı sınırlarda yaşa, sıkıcı olma" kısımları bana Will.i.am ve Britney düetini hatırlattı. :)
Gece dışarı çıkarken, tercih edilirse; güzel seçim olur, derim.
"Last clean t-shirt" yani "Kalan son temiz tişört" yazılı, esprili tişörtler,
favorilerim arasında. Modagram'dan satın alabilirsiniz.
Ünlüler tarafından da çok sevildi, bu slogana sahip tişörtler.
"Keep calm and stay cool" yani, "Sakin ol ve elindeki silahı yavaşça yere bırak" demek değil,
tabii ki. :) Sakin ol ve böyle rahat takılmaya devam et gibi bir anlamı var. Fena tişört de değil, hani. Trasnparan detayları da güzelmiş.
"Kahretsin, ne kadar da muhteşemim" mesajı veriyor.
Öz güvenin doruklarda gezindiği bu tişörtler, insana kendini harika hissettirebilir. :)
Hashtag(#)li tişörtleri de beğenmedim desem; yalan olur. :)
Twitter ile hayatımıza balıklama dalan hashtagler, tişörtlere yansımasın mı, yani?
O zaman buraya bir Rihanna / Diamonds gider, bence. Çok hayranı var, biliyorum. :)
Céline markalı tişörtler, bir ara çok popülerdi.
Sonra, "Céline me alone" gibi farklı versiyonları daha popüler oldu. :)
"I woke up like this" yani "Sabah, böyle uyandım." yazılı tişörtler de yine en çok tercih edilen sloganlı tişörtler arasında. Tamamen bakımlı ve makyajlı olduğunuz zaman, bu tişörtleri giydiğinizde, çok da esprili oluyor, gerçekten. Sonraa, sabah kahvaltısında ne yiyip ne içtiğimizi bile tişörtümüzle söyler olduk. :) Sabah insanı mıyız, geceden kalma mıyız, hep tişörtlerimizle anlatmaya başladık. :) Hatta, pazartesi sendromumuzu bile, Twitter'dan tişörtümüze taşıdık desek yeridir.
Son olarak da, bloggerlara tatlı tatlı verip veriştiren, "All blogs post the same stuff" yani "Bütün bloglar, aynı tarz şeyleri yayınlıyor" yazılı tişörtü paylaşarak, çuvaldızı kendime batırmak istiyorum. :)
Sloganlı tişörtlerin bu kadar ön planda olduğu bir ilkbahar-yaz sezonunda bahsetmeden geçemezdim, kusura bakmayın. :)
Beril Öke Gülen
0 评论:
Yorum Gönder