Hafta sonu kaçamağı: Topuk Yaylası ~ Ünlü Bloglar

Uzun zamandır yazamıyordum, bir yerlere gitmeyeli çok oldu. Evlilik ve balayı sonrası oldukça yoğun bir seyahat trafiğimiz oldu ve sonrasında kendimize de vakit ayırabilmek adına hafta sonlarını ve tatilleri evimizde geçirmek istedik. Hatta 10 günlük bayram tatilinin tümünü evde geçirdik diyebilirim! Seyahat düşkünü bir çift için inanması oldukça güç, öyle değil mi? :) Seyahati bu kadar sevmemizin yanı sıra evde olmayı da bir o kadar seviyoruz. Fakat artık dayanamadık :) 2013’ü geride bırakırken yılbaşı öncesi bir hafta sonu kaçamağı yapalım istedik. Böyle kaçamakları pek severim, kısa süreliğine de olsa şehrin gürültüsünden ve karmaşasından uzaklaşıp dinlenme fırsatı bulabiliyoruz. Tebdil-i mekanda ferahlık varmış diye boşuna dememişler. Uzun araştırmalar sonucu arkadaşlarımızla birlikte Topuk Yaylası’na gitmeye karar verdik.

Topuk Yaylası, Düzce’nin Kaynaşlı ilçesinde yer alıyor. İstanbul’da yaşayıp hafta sonu bir yerlere kaçmak isteyenler için çok ideal, İstanbul’a yaklaşık 240 km uzaklıkta. TEM otoyolundan Ankara istikametine devam edip Kaynaşlı sapağından otoyoldan çıkıyorsunuz. Adapazarı Bolu yolundan devam edip Fenerbahçe Spor Kulübü Tesisleri tabelasını gördüğünüz yerden sağa sapıyorsunuz. Daracık ve virajlı, ağaçlarla çevrili köy yollarından ilerleyip Topuk Yaylası’na varıyorsunuz. Fenerbahçe Spor Kulübü buraya çok güzel bir tesis yaptırmış. Hayal edin işte, ormanın içinde bol oksijenli, göl kenarında bir yer…Nasıl da severim göl kenarı yerleri. Göl demek dinginlik ve huzur demek benim için. Hep gölde yüzmek istemişimdir ama henüz böyle bir fırsat olmadı, inşallah bir gün diyorum.

Oksijen fazlalığından mıdır nedir bilmem ama oraya vardığımızda oldukça acıkmıştık. Tedarikliydik tabii, gelirken mangalımızı almıştık :) Sevgili arkadaşımız mangal yakmayı pek seviyor. Hemen göl kenarına indik. İstanbul’da hiç kar olmamasına rağmen orada neredeyse dizimize kadar kar vardı. Hemen mangal yapmak üzere konulmuş masalara kurulduk. Mangalımızı yaktık, şarabımızı açtık ve keyfe başladık :) Donmuş bir gölün kenarında, muazzam bir sessizlikte bu öyle büyük bir keyif ki size anlatamam. Oldukça soğuk olmasına rağmen 4 saatimizi gölün kenarında şarabımızı yudumlayarak geçirdik. Burası eminim ki ilkbahar ve sonbaharda da çok güzel olur.

Son olarak biraz da tesisten bahsedeyim. Sabah açık büfe kahvaltı ve akşam yine açık büfe yemek bulunuyor. Yemekler gayet lezzetli. Odalar oldukça modern, şık ve temiz. Dubleks şeklinde yapılmış, alt katta banyo ve oturma gurubu bulunuyor, üst katta ise yatak odası. Orman veya göl manzaralı oda tercih edebiliyorsunuz. İncelemek ve fiyatlara bakmak isterseniz bu linkten ulaşabilirsiniz. Yer bulamama ihtimalini göz önünde bulundurarak gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederim. Bir de eğer bizim gibi göl kenarında mangal yapmak isterseniz etlerinizi ve malzemelerinizi buraya gelmeden önce temin etmenizi tavsiye ederim. Zira tesis etler için kasapta satılanın iki katı fiyat veriyor. Tesis yakınında da kasap bulamayıp ana yola çıkmak zorunda kalacağınız için iyisi mi siz gelmeden önce herşeyinizi hazır edin.